Haber

Radyolar Kapanıyor!
Ulusal Radyolar

Radyolar Kapanıyor! 

Radyocular.com olarak radyoların ve radyocuların her zaman yanında olacağımızı sizlerle paylaşmıştık. Bu köşe yazımızda radyoların ve radyocuların sıkıntılarını ele aldık.

Radyocular iş bulmakta zorlanır hale geldi. Bir çok radyo da programcı açığı olmasına rağmen radyo sahipleri yeni alımlar yapamıyor.

Radyo sahipleriyle yapmış olduğumuz görüşmelerde, bütün radyoların en büyük sıkıntısının MESLEK BİRLİKLERİ  olduğunu yine anlamış olduk.

Ülkemizde radyolardan telif ücreti isteyen  MÜYAP – MESAM – MUYORBİR – MSG vb. meslek birliklerine birinin artık dur demesi gerekiyor.

İstanbul’da yerel bazda yayın yapan radyoların ortalama reklam gelirleri 20.000 TL ile 25.000 TL arasındadır.

Sevgili Takipçilerim gelin birlikte bir hesap yapalım. İstanbul’da bir radyonun aylık 4.000 TL çamlıca kule ücreti ödemesi , 5.000 TL Radyo vericisinin elektrik ücreti , Yayın stüdyosu için kullanmış olduğu yer kirası ve masrafı 5.000 TL, Türksat uydusu için 4.000 TL  ve bir radyoda en az 6 yayıncı olduğunu varsayarak hareket ettiğimizde maaş + SSK 3.000 TL den hesaplarsak 18.000 TL yayıncı gideri tutmuş olacak. Sonuç itibariyle Genel toplama baktığımızda  36.000 TL tutuyor.  Bu hesap en kötü senaryoyu düşünerek yapmış olduğumuz bir hesaptır.  Bunun için de RTÜK’e ödenen yıllık kanal frekans ücreti ve meslek birliğine ödenen telif  ücreti yok.

Yukarıda belirtmiş olduğumuz meslek birlikleri ortalama bu yerel radyolardan toplamda yıllık 30.000 TL telif ücreti talep ediyor.

Yine aynı meslek birlikleri ulusal yayın hakkı olan radyolardan da yıllık 300.000 TL telif ücreti istiyor. Unutmadan hatırlatmakta yarar var,  ulusal radyoların giderleri yerel radyolar  kadar düşük değil. Ortalama aylık 250.000 TL olduğunu biliyoruz.

Meslek birlikleri istemiş oldukları yüksek telif ücretlerinden dolayı radyolar artık kapanma noktasına doğru gidiyor. Personel ihtiyaçları olmasına rağmen yayıncı alamıyor.

Sürekli meslek birlikleriyle ilgili düzenleme yapılacak deniliyor ve hatta bununla ilgili geçmiş dönemde o dönem Kültür ve Turizm Bakanı Sn. Ertuğrul Günay bu sorunun çözüleceğini söylemişti. Fakat aradan yıllar geçmesine rağmen çözüm üretilemedi.

Bu yıl içerisinde Bakanımız Sn. Süleyman Soylu ve İstanbul il Başkanı Sn. Selim Temurci de bu sorunun çözümü konusunda destek olacağını söyledi. Sn. Bakanımız ve Sn. Temurci’nin bu söylemlerinden sonra radyolar artık rahat nefes alabileceğini düşünmeye başladı. Umarım bu konuda çözüm çok gecikmez, çünkü radyoların dayanma gücü kalmadı. Telif ücreti ödeyemeyen bir çok radyo sahibi hapse atılıyor. Radyo öyle bir şey ki ne vazgeçebiliyorsun ne de kapatabiliyorsun.

Türkiye’nin en köklü radyolarından İstanbul FM artık meslek birlikleri yüzünden yayınlarını durdurmak zorunda kaldı. Şimdi sizlere soruyorum; yıllarını bu sektöre vermiş bir radyo sahibinin bu kararı vermesi dikkate alınması gereken bir konu değil mi?

Radyoların en büyük isteği telif ücretlerinin RTÜK katkı payına eklenmesidir. Radyolar olmasa  sanatçılar tanınmaz. Neden bu kadar radyolara acımasızca davranılır anlamış değilim. Radyolar artık üvey evlat muamelesi görmek istemiyor.

Gelelim diğer sıkıntıya,

Herkesin bildiği üzere Çamlıca’da yapılan bir kule var ve radyo yayınlarının bu kuleden yapılması planlanıyor. Bu projeyi düşünen arkadaşımızı kutlamak isterim. Çok güzel bir proje ama hiç teknik anlamda bu kadar radyo tek bir kulede yayın yapabilir mi diye düşünmüş mü açıkçası merak ediyorum. Arkadaşlar lütfen mantıklı olun tek bir kulede bu kadar yayının yapılması teknik olarak mümkün değil. Kendimizi kandırmayalım. Radyo sahipleri bu belirsizlik karşısında elleri kolları bağlı bekliyor.

Çamlıca’da yeni kuleye geçilmeden önce kesinlikle mevcut yayın kuleleri testler yapılmadan  yıkılmamalıdır. Aksi taktirde telafisi mümkün olmayan sıkıntılar yaşanacaktır. Bu ülke 15 Temmuzu yaşamış bir ülke. Güvenlik açısından düşüldüğünde tek kulede bu kadar yayının yedek bir kule olmadan toplanması kesinlikle çok büyük hata. Mutlaka bu sistemin yedeğinin olması gerekir. Düşünün 15 Temmuz gecesi darbeciler Türksat yayınlarını kesmiş olsaydı ve Radyo yayınları tek kulede toplanmış olduğu taktirde direğin başına gelip elektrik şalterini indirmesi halinde yayınlar susacaktı. Bu riski nasıl göze alırsınız. Bu Yayınlar Tek kulede olmamalı.

 

Gelelim bir diğer sıkıntıya

RTÜK sen ne işe yararsın anlamış değilim. Türkiye genelinde bir çok radyo Lisans tipine göre yayın yapamıyor. Yayıncı kuruluşun lisansı Bölgesel (R2) ama RTÜK bölgesel yayın yaptırmıyor. Neden diye sorduğumuzda ihale yapıcam diyor.

Radyo sahiplerinin RTÜK’ten beklentisi frekanslar boşsa şayet lisans tipine göre yayın vermeleri. Düşünün Bir bölgesel yayın hakkına sahip radyo var. RTÜK evet sen bölgeselsin ama ben sana İstanbul  dışına yayın izni vermiyorum diyor. Bu arada Bölgesel Radyonun tanımı da Coğrafi bölgenin %70 ne yayın yapmak. Şimdi bu radyo İstanbul’a yayın yaparak %70 hitap etmiş oluyor mu. Kesinlikle olmuyor. Bölgede frekans boşluğu varsa bu frekansları radyolara ver ki devletimizin kasasına para girsin ve belki o bölgede yayını dinleyen biri,  yayınlanan kamu spotlarından sigarayı bırakacak. Neden devleti zarara uğratıyorsun neden radyoların bu sorununu çözmüyorsun  ey RTÜK!

Kamu spotu demişken;

Radyo sahipleri radyolarda yayınlanan kamu spotları için ücret ödenmesini çok istiyor. Devletimiz böylelikle radyoların ayakta kalması konusunda destek vermiş olur. Radyoların buna çok ihtiyacı var.

Kamu ilanları şu an sadece gazetelerde yayınlanıyor. Bir düşününün bu gazeteyi kaç kişi okuyor. Artık radyolarında bu kamu ilanlarını yayınlaması gerekiyor. Radyolar her yerde ve kolay şekilde ulaşılabilen bir araç. Radyonun gücünün farkına varın. Artık radyolarında bu pastadan pay almasının zamanı geldi de geçiyor.

Umarım dile getirmiş olduğumuz bu sorunlar ilgili mercilerin dikkatini çeker..

Related posts