Haber

Ahmet Hakan İle Alem FM’de Reyting Fırladı!
Ulusal Radyolar

Ahmet Hakan İle Alem FM’de Reyting Fırladı! 

ademhakan

 

ADEM METAN’IN PROGRAMINI 1 MİLYONUN ÜZERİNDE KİŞİ DİNLEDİ

Alem FM’in sabah programları arasında fark yaratan programcısı Adem Metan yine çok önemli bir program gerçekleştirdi. Metan, Cuma sabahı programında köşesinde kaleme aldığı yazıları, sözleri, sosyal medyada paylaştıkları ve özel yaşamıyla övgü alan veya ağır şekilde eleştirilen Gazeteci-Yazar Ahmet Hakan Coşkun, Metan’ı konuk etti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Milli Takımlar Direktörü Fatih Terim, Sunucu Saba Tümer ve sanatçı Gülben Ergen ile büyük beğeni toplayan programlar yapan Adem Metan, Ahmet Hakan’ı, sosyal medya aracılığıyla hayranlarının da yönelttiği sorularla terletti. Metan’ın programını 1 milyonu aşkın kişi dinledi.

“NİŞANTAŞI ÜZERİNDEN AŞAĞILAMALARDA BULUNULUYOR”

Programın başında Metan’a iltifatta bulunan Hakan, “Sıcak kanlı yaklaşımınız insanları etkiliyor” dedi. Ardından Metan’ın, “Niçin Nişantaşı’nda oturuyorsunuz?” sorusuna açık yüreklilikle cevap veren Hakan,” Nişantaşı’nda mahalle geleneğinin sürdüğü Teşvikiye kısmında oturuyorum. Bakkalı manavı olan bir yer.” dedi. Nişantaşı üzerinden kendisine yönelik polemik yapıldığını ve aşağılamalarda bulunulduğunu savunan Hakan, “İroni yapıyorum ve vurgu yapıyorum. Herhangi bir semte de taşınabilirim. Rahat edebilirim. Önemli olan insanın kendisi ve çevresiyle barışık olmasıdır. Fatih, Cihangir veya Gümüşsuyu’na da taşınabilirim.” şeklinde konuştu.

“KARİZMATİK ANCHERMANLIK DÖNEMİ BİTTİ”

Bir soru üzerine haber spikerliğinin zor olduğunu ifade eden Hakan, Mehmet Ali Biran’ın vefat etmesi ve Ali Kırca’nın da çekilmesinin ardından karizmatik anchermanlığın bittiğini ifade etti. Kendi mesleki kariyerinde Kanal 7’nin büyük bir önemi olduğunu da kaydeden Hakan, o dönemde Türkiye’nin 28 Şubat gibi zorlu bir süreçten geçtiğini ifade eden Hakan, şöyle konuştu: “Kanal 7, 10 yıllık süreçte tek başına Türkiye’deki Refah Partisi özelinde genel olarak dindar muhafazakar camiaya yönelik baskı politikalarına karşı 2000’li yıllara kadar önemli işlev gördü. AK Parti iktidara geldiğinde yumuşama oldu. Tüm medya bir parçada olsa merkeze yöneldi, yumuşama oldu. 28 Şubat sürecindeki anormal tablo ortadan kalktı. Kanal 7’nin biricik olma işlevi büyük ölçüde ortadan kalktı. AK Parti iktidara geldi. Bir iki yıl sonra da Sabah gazetesine ardından da Hürriyet gazetesine geçtim. 

“TWİTTER’DA İŞ ÇIĞRINDAN ÇIKTI!..”

Coşkun, Twitter’a ilk girdiğinde güzel sakin bir yer olduğunu ve 10 bin kişinin takip ettiğini de belirterek, esprili bir cevap verdi. Kravatlı ve takım elbiseli olarak twitter’a girdiğini anlatan Coşkun, herkesin nazik olduğunu anlattı. Coşkun, şöyle konuştu: “Trol, trollemek, kampanya, küfür etmek azdı. Bir iki kişi vardı, ben de blokluyordum. Şimdi iş çığrından çıktı. Herhangi bir konuda iletişim kurmak mümkün değil.En kabul edilebilir cümleyi yazsanız bile ‘hadi oradan’ diyorlar. Tadı kalmadı. Ancak yine de mutlaka her gün ilgileniyorum. Yine de twitter iletişim kurulabilecek bir mecra olmaktan çıktı. Türkiye’de siyasi kamplaşmaların tam göbeğinde bir atış alanı haline geldi. Herkes siyasi kampına çekilmiş elinde makineli tüfek varmış gibi birbirine ateş açıyor. Ülkemizde kutuplaşmanın azalmasıyla twitter da inşallah normalleşecek.” Aşk hayatı sorulan Coşkun, bu konuda pek konuşmak istemediğini vurgulayarak, “Bunlar insanın en mahrem alanları. İnsanların özel hayatının kamuyu ilgilendirecek bir durumu yok” dedi.

“OKUYUCULARIMIN YAZILARIMI ELEŞTİRMELERİNİ İLTİFAT OLARAK KABUL EDİYORUM”

Coşkun, Metan’ın, ‘En hoşunuza giden iltifat hangisi?’ sorusu üzerine de ilginç bir cevap verdi. Yazılarının okunmasından dolayı mutlu olduğunu vurgulayan Coşkun, “Yazdıklarınınız hepsine katılmıyorum, ama büyük bir zevkle okuyorum, denilmesi benim için çok önemli bir iltifattır. Sokakta gördüklerinde ‘sizin yazılarının bir kısmına katılmıyorum ama her gün okuyorum, diyen insanlara teşekkür ediyorum.” dedi.

“YOZGAT ÜZERİNDEN İNSANLARI AŞAĞIAMAK TERBİYESİZLİKTİR”

Bir soru üzerine Türk Halk Müziği ve Klasik Batı Müziği’ni sevdiğini de vurgulayan Coşkun, özellikle Yozgat türkülerini dinlediğini anlattı. Bu arada Yozgat’a yönelik hakarete varan sözlere de değinen Coşkun, bu kentin üzerinden aşağılamalar yapıldığının altını çizdi. Coşkun, “İçerisinde yaşanmaz, geri kalmış bir şehir muamelesi görüyor. Buna kızıyorum. Esprilerde aşağılama var. Akşamları İstanbul kadar renkli olmayabilir ama oranın da kendine göre rengi var. Orada yaşayan insanları aşağılamak terbiyesizliktir.” diye konuştu. Coşkun bu arada sosyal medyadan gelen istek üzerine de ‘Alem FM’deyiz twitini attı.

“EMEKLİ OLUNCA YOZGAT ÇAMLIK’A YERLEŞECEĞİM!..

Mesleğinde inandığı şeyleri yapmaya çalıştığını çok büyük riskler alarak mücadele verdiğini kaydeden Coşkun, dürüst, samimi ve hakkaniyetli olmaya çalıştığını söyledi. Şiire meraklı olduğunu da anlatan Coşkun, İsmet Özel, Sezai Karakoç, Cemal Süreyya, Atilla İlhan, Edip Cansever, Turgut Uyar ve Cahit Zarifoğlu’nu çok sevdiğini ifade etti. Coşkun, bir soru üzerine de gülümsedikten sonra, “Emekli olunca Yozgat Çamlık’a yerleşeceğim.” Dedi.

”COŞKUN VE SARIKAYA PROGRAM SIRASINDA TARTIŞTI”

Programın sonlarına doğru söz şarkıcı Demet Akalı’nın 2 yaşındaki kızının namaz kılarken paylaştığı fotoğrafına geldi. Bu sırada stüdyoda bulunan Beyaz TV Program Yapımcısı Tahir Sarıkaya’nın, “Ben Ahmet Hakan’ın o yazısını eleştiriyorum. 2 yaşındaki bir çocuğu niçin yazdı. İmam Hatip kökenli ve yıllarca Kanal 7’de haber sunan bir kişinin insanların namaz kılması özgürlüğüne karışmasını eleştiriyorum.” sözleri ortamı gerdi. Programın hararet yükselince araya giren Metan, Coşkun’un düşüncelerini almak istedi.

“BEN DEMET AKALIN İÇİN YAZMADIM”

Coşkun, bu konudaki yazısına açıklık getirerek, Sarıkaya’nın sözünden hafif alındığını belli etti. “Hakan bu yanlış oldu” diyerek konuşmaya başlayan Coşkun, hangi gazete veya yayın organında olursa olsun insanların ibadet ve inanç özgürlüğüne hiçbir zaman zarar vermediğinin altını çizdi. Hakan sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim zoruma gidecek bir şey yok. 2 yaşındaki bir çocuğuna da namaz kıldırırsın. İnsanların çocuğuna dinini öğretmesi güzel bir şey.Eleştirdiğim şey, bunun tanıtımının yapılması, hatta buna da itirazım yok.Yazımda, ‘Çocuklarınızın film ve fotoğraflarını yayınlamaya meraklısınız bunu 15 yıl önce niçin göremedik’, demek istedim. Herhangi bir sanatçısın öyle bir görüntüsünü misal, magazin basını veya televolelerde niçin göremedik?”Köşe yazısını Demet Akalın’a yönelik yazmadığının altını çizen Coşkun, insanların ne yapıp yapmayacaklarını siyasi atmosferin belirlemesine karşı olduğunu vurguladı. Coşkun, “O zaman daha güzel olur, demek istedim. İktidarın estirdiği havaya göre davranmayalım, içimizden geleni yapalım, diyorum.” dedi.

“HER ELEŞTİREN CUMHURBAŞKANI’NIN DÜŞMANI DEĞİLDİR”

İnsanların istedikleri siyasi lideri sonsuz sevip ifade edebilmesinin normal olduğunu da belirten Coşkun, ancak ,bu sevgi ve eleştirinin düşmanlık olarak algılanmaması gerektiğini de söyledi. Coşkun, “Tüm siyasiler eleştirilmeli ve övülecek yerde de övülmelidir.Ama eleştiren herkese de ‘sen Cumhurbaşkanı’nın düşmanısın’, denilmemelidir. Eleştiri ona yapılmış en büyük iyiliktir. Her şeyi översem sen kendini nasıl ileri götürebilirsin. iyi niyetli yapıcı hakaret içermeyen eleştirileri demokrasinin bir gereği ve eleştirilen insana iyilik olarak görmek gerekir.” şeklinde konuştu.

HDP’YE CEVABIMI YARINKİ YAZIMDA VERECEĞİM

Pervin Buldan’ın kendisine yönelik ‘Hakan’ı desteklediğim için pişmanım’ sözleri hatırlatılması üzerine Coşkun, dikkat çekici şu cümleleri kullandı: “Eğer başıma herhangi bela gelirse, ‘geçmiş olsun’ veya bir yakınım vefat ettiğinde ‘Allah rahmet eylesin’ demek zorunda kalacaklarsa bunu demek için bilsinler ki kendilerini eleştirmekten vazgeçmem. Eğer, pişman olacaklarsa başıma bir iş geldiğinde veya bir yakınım vefat ettiğinde geçmiş olsun, başın sağ olsun demesinler. HDP’Ye cevabımı yarınki yazımda vereceğim.”

“CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN’IN DOĞUM GÜNÜNÜ KUTLADI”

Dinleyicilerin merakla sorduğu bir soru da Coşkun’un kedisi ‘Sekter’ oldu. Coşkun, Sekter’in yanında bir de Müezza adlı bir kedisi olduğunu ve bu ismi aynı zamanda Hz.Peygamberin(s.a.v) kedisine verdiği kaydeden Coşkun, ‘azizlendirmiş, şereflendirmiş manasında olduğunu vurguladı. Coşkun, ancak ikisi anlaşamayınca Müeza’yı bir arkadaşına verdiğini ve 20 gün sonra doğum yapacağını kaydetti. Coşkun konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun doğum günlerini kutladı.

Related posts