Haber

Murat Soner (Radyo Müzik) Röportajı!
Röportaj

Murat Soner (Radyo Müzik) Röportajı! 

Hafta içi her akşam 18:00 – 20:00 saatleri arasında Radyo Müzik’te Ga Ga Show programını sunan deneyimli radyocu Murat Soner ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Radyo ve radyoculuk hakkında gerçekleştirmiş olduğumuz sohbette Soner, önemli açıklamalarda da bulundu.

İşte  O Röportaj;

  • Merhabalar Murat Bey, mikrofonla tanışma hikayenizi dinleyebilir miyiz?

Tabi, hemen başlıyayım. Yıl 1996 Lise 2. sınıftayım yağız bir delikanlı, tuttuğunu koparan, deli fişek bişeydim demeyi çok isterdim 🙂

Tam aksine sakin, kızlardan çekinen, toplam 2 arkadaşı olan bir çelimsizken, o 2 arkadaşımdan birinin teşvikleriyle girdim bu mesleğe.

O arkadaşım radyoculukla yatar kalkardı. 16 yaşında duvarına Power FM logosu çizmiş bir deli idi. Ben yayın yapacağım diyor başka bir şey demiyordu.

Bir gün gerçekten başladı, beni de başlattı. Sınıf arkadaşlarımız defterlerine sevgililerinin resmini çizerken biz CD çalarların resmini çizerdik.

Stüdyo ekipmanlarına aşık olmuş ergenlerdik artık. Ve 1996 Ağustos ayında, Yalova FM’de bir istek programı yapmaya başladım ama bu maceram çok kısa sürdü.

Genel yayın yönetmeninden daha fazla dinlenildiğim için işten çıkarıldım 🙂 Ancak 2 ay gibi kısa bir sürede yaşadığım bu gelişmeyle radyoculuğun 20 sene sonra geleceği yerleri tahmin etmeliydim elbette 🙂

 

  •  Birçok radyoda programlar yaptınız ve adınızdan sıkça bahsettirdiniz. Radyo Müzik ile tanışma hikayeniz nasıl oldu?

Radyo Müzik’te format değişikliği kararı alındığında görüşmelere başlamıştık. Şimdi futbolcuların takımlara transfer olduklarında kullandıkları cümlelere benzeyecek ama ben zaten daha önce Radyo Müzik dinleyicilerinden biriydim. Ama gerçekten öyleydim 🙂 Özellikle yurt dışında Türk ailelerle okey oynarken çaldıkları şarkılar çok iyi gidiyordu 🙂 Müziğin iyisini çalmak çok güzel ama artık radyoların müzikten daha başka şeyler yapması gerekiyor.

Çünkü Youtube var, Spotify var artık ve aradığınız her şarkı bu platformlarda var. İnternet paketleri gigabyte gigabyte.

Bu yüzden de Radyo Müziğin aldığı bu doğru format değişikliği kararında ben de yer aldım.

 

  •  Yaptığınız programlarla ilgili bilgi verir misiniz?

Benim değil de bizim program diyorum öncelikle. Bizim programda öncelikle doğallık var, ben varım ama en çok da programın merkezinde dinleyici var.

Onlardan gelen telefonlara ağırlık veriyoruz ama sevgili Cenk Sarıkaya ile yol durumu öncesi yaptığımız sohbetler de çok keyifli. Her akşam bir konu belirliyoruz ve herşey kendiliğinden gelişiveriyor.

 

  •  Radyoculuğun sizdeki önemi nedir?

Bu soruya yıllar içerisinde farklı cevaplar verdim. 20 yıl önce aşkım, 10 yıl önce olmazsa olmazım, 5 yıl önce mesleğim ve şimdi de hobim durumunda.

Maalesef mesleğimizin geldiği bugünkü koşullarda öncelikli olarak başka mesleklere odaklanmış ama radyoculuğa da gereken önemi veriyor konumundayım.

 

  • Yayında yaşadığınız ve unutamadığınız bir anı var mı?

1999 yılında Barış Manço’nun ölüm haberini verirken canlı yayında ağlamıştım.

 

  • Yayınlarınıza nasıl hazırlanıyorsunuz?

Bizim program dinleyici odaklı olduğu için ve onlar da tam performans düzeyinde yayına katılarak beni çok fazla güldürdükleri için esas onlara sormak gerek nasıl hazırlanıyorsunuz diye. Çünkü çok başarılılar 🙂 Ama günün konusu yolda çıkıyor. Çevre gözlemlemesi çok önemli bu konuda.

 

  •  Yayın dışında Murat Soner bir gününü nasıl geçiriyor?

Rahmetli Sakıp Sabancı’nın bir lafı geldi aklıma; “Çalışmak, çalışmak, çalışmak”. Sabah kalkıyorum diğer işlerimle ilgileniyorum. Diğer işlerim dediysem yine medyanın dışına çıkmadığımı söyleyebilirim. (Mikrofonum hala sıcak, fazla uzaklaşmış olamam) Ama bunca çalışmanın arasında aileme vakit ayırmayı asla ihmal etmiyorum. Onlar varsa her şeyin anlamı var.

 

  •  Geçmişten günümüze baktığımızda genel olarak radyolar ve radyo programcıları hak ettiği yerde mi?

Az önce de söylediğim gibi maalesef değil. Şuan çok değerli radyocular radyoda bile değiller. Adı üstünde çok değerli radyocular, bu yüzden ederleri de yüksek.

Onlar için şöyle bir benzetme yapabiliriz. Bir arabanız vardır, internette 50.000 TL’ye satışa sunarsınız. Sonra size mesajlar gelmeye başlar; “abi bende 20.000 var olur mu?”, “15.000’im var, kabul edersen yarın noterde imzaları atalım” diye. Ama arabanın sahibi esas değeri bilir de kimseye cevap bile vermez. İşte durum aynen bu o değerli kardeşlerimizde.

Daha önce de dediğim gibi internet önüne geçilemez bir şekilde büyüyor. Artık şarkılar istediğiniz zaman istediğiniz yerde. Çok yakında radyo yine konuşanların eline kalacak ama hangilerinin, işte esas soru bu 🙂

 

  • Son olarak Radyocular.com hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz? Eklemek istediğiniz başka birşey var mıdır?

Oldukça sade minimal bi tasarım. İşiniz sadece radyo ve bu işi çok sevdiğiniz belli. Takip ediyorum ve edeceğim.

Related posts

Bir yanıt yazın

Required fields are marked *