Haber

Fikret Kocamaz (Pal Media) Röportajı!
Röportaj

Fikret Kocamaz (Pal Media) Röportajı! 

Radyocular.com röportaj köşemizde ağırladığımız isim Pal Nostalji Genel Yayın Yönetmeni ve Pal Station, Pal FM programcısı Fikret Kocamaz oldu. 

  • Fikret Kocamaz’ın mikrofonla tanışma hikayesini anlatır mısınız bize?

Açık söylemek gerekirse kişisel gelişim kitaplarıyla pek aram yoktur, örneğin bir helikopter düşleyerek yatınca sabah bahçemde bir helikopter bulacağıma inanmam. Ama radyoya başlama hikayem biraz böyle oldu. İyi bir müzik dinleyicisi ve toplayıcısıydım, geveze ve sosyaldim. Radyocu olmayı da çok istiyordum. Ancak bir eğitimim, nereden başlayacağıma dair bir fikrim ya da bana yardımcı olacak bir tanıdığım yoktu. 17 yaşındaydım, mühendislik fakültesine yeni girmiştim. Bir gün o dönemin en iyi radyolarından birini aradım ve zor bir soruyu cevaplayıp hediye kazandım. Hediyemi almaya gittiğimde akşam üstüydü, radyonun yayın yönetmeni kravatını çözmüş, çıkmak üzereyken kapının önünde karşılaştık. Bana önce  “Sence gençler neyi dinlemek ister?” diye sordu. Fikrimi söyledim. “Radyoyla ilgili eleştirilerin var mı? Sen olsan nasıl bir program yapardın?” dedi. Bir çay söyledi, “Sesin de güzelmiş.” Anlattım, anlattım, anlattım. Bir buçuk saat geçti. “Hafta sonu bizde çalışır mısın?” cümlesini söylediği anı dün gibi hatırlıyorum. Herhalde konuşmak için para alınan bir yerde o performansımı karşılıksız bırakmak istememişti. Ya da belki ben susmadıkça o eve geç kalıyordu; bilemiyorum. Bir ay sonra hafta içi oldu. Başka işler yaptığım kısa araları saymazsak 20 yıldır da devam ediyor.

 

  • Pal radyolarıyla tanışma hikayeniz nasıl oldu?

Askerlik görevimi henüz bitirmiştim. Biraz dinleneyim derken bir arkadaşım aradı, “Yeni bir proje var, iddialı bir kanal açılıyormuş; ilgilenirsen telefon numaranı vereyim”, dedi. “Neden olmasın”, dedim. Zaten meslek hayatımın büyük bölümünde yeni ya da atak için revize edilen projeler için arandım. Sanırım böyle zamanlarda iyi pas yapabilen orta saha oyuncuları pek makbul.

Yıllar içinde Pal Media gittikçe büyüdü. Şu an aynı çatı altında beş radyomuz var. Her birinin doğuşuna ve gelişimine tanıklık ettiğim için şanslıyım.

 

  • Radyonun sizdeki önemi nedir?

Bir balığa denizin anlamını sorsanız, şüphesiz bir edebiyatçı gibi uzun uzun tarif edemez. Radyo benim habitatım, yaşam alanım. Yalnız neredeyse her güne; bir gün, hatta belki bugün bu mesleği bırakıp, çekip gidebileceğimi düşünerek başlarım. Beni cesur kılıyor. Cesaret yoksa, başarı da yoktur.

 

  •  Fikret Kocamaz programları dışında neler yapar?

Bildiğiniz üzere şu anda Pal Nostalji’nin Yayın Yönetmeniyim. Radyo programlarım dışında zamanımın büyük bölümü işim olan ya da olmayan her şeyle uğraşmakla geçiyor. Yapım bu. Fırsat buldukça seslendirme yapmaya da devam ediyorum. Ancak boş zamanlarımı sorarsanız, iyi bir okuyucuyum. Yakın çevrem bu yoğunlukta bile kitaplardan feragat etmeyişimi ilginç bulur. Biraz daha boş zaman bulursam ev stüdyomda müzik yaparım. Hayvan dostlarıma vakit ayırmaya çalışırım. Hele bir de boş bir hafta sonu yakalarsam -ki çoğunlukla bir yerlerde çalıyor ya da bir organizasyon sunuyor oluyorum- , adrenalin açığımı giderecek bir etkinliğe hayır demem.

 

  • Geçmişten günümüze baktığınızda radyoya veya radyoculara hak ettiği değer veriliyor mu?

Hayır, eskisi kadar değer verilmediği kesin, bu da doğal. İki sebebi var. Dünya çok büyük bir hızla değişiyor, insanların savaşla ilgili haberleri bile anlık olarak radyodan takip ettiği günler artık geride kaldı. İkincisi de şu ki, günümüzde müziğe ulaşmak artık çok kolay. Öyleyse yalnızca müzik bizi sonsuza dek ayakta tutmaya yetmeyecektir. Son yıllarda tüm sektörün ortalamasına baktığımızda konuştuklarımız incir çekirdeğini doldurmuyor. Etliye sütlüye karışmaz, en kolayından “Dinleyici seviyor, ver müziği gelsin!” dersen. Üç kuruş harcama yapmamak için iki lafı bir araya getiremeyeni yayına sokarsan. “Entelektüel derinlik” hakkında bir fikrin yoksa. Hatta müziği de, insan duygusunu da ortadan kaldıracak şekilde tümden otomize edersen…

Bir gün “Radyoda niye konuşuyorsunuz ki?” diyen, bu mecranın kültürel gücünden bihaber birileri gelir ve sizi dijital platformlarla kıyaslar. “Biz o değiliz!” demeye kalksanız dahi durumu izah edemezsiniz.

Peki hala şansımız var mı? Radyo tek başına bunca değişimden sağ çıkabildiğine göre evet, var.

 

  • Pal radyolarında yayınlarınızdan ve saatlerinizden bahsedebilir misiniz bize?

Hafta içi her gün sabah 08:00 – 10:00 saatleri arasında Pal Nostalji’de güne birlikte başlıyoruz. Bu daha çok efsane şarkılarla birlikte, olgun insanları güne hazırlama amacında bir program. Saat 15:00 gibi Pal Station’a geçiyorum. Orada daha genç ve daha müzik odaklı bir program yapıyorum. Ayrıca hafta sonlarında Pal Fm ve Pal Station’un en iyilerden oluşan listelerini sunuyorum.

 

  • Radyo piyasasında hoşunuza gitmeyen veya eleştirebileceğiniz konular neler?

Sektörde stajyerlerin bedava çalıştırıldığı büyük kurumlara çok bozuluyorum, bedavanın bile bir onuru vardır. Yemeğini, yolunu verirsiniz ve bir gün bu mesleğin kenarından tutacak yeteneği yoksa boşuna oyalamazsınız. Yalnızca bu değil tabi. Kadınlar hayatın bir çok alanında az belki ama, son yıllarda radyolarda iyice azaldılar. Üstelik “Evlenip barklanırsa istediğimiz saatte program veremeyiz!” gibi eften püften bahanelerle planlı bir şekilde yok edildiler. Bir de bundan hoşlanmıyorum evet. Houston, burada çok fazla erkek var.

 

  • İyi bir radyo kurmak ya da bir radyoyu iyi yönetmenin sırrı nedir sizce?

Pal Nostalji kısa sürede ciddi bir başarıya ulaştı, ne mutlu bana ki bu yüzden ara sıra bu soruyu duymaya başladım. Aslında cevabı çok kısa: “Çok iyi adamlar al, yalnızca işleri koordine etmeye, onların performanslarını en üst seviyeye yükseltmeye odaklan.”

Yeri gelmişken kısaca yayın ekibimizden söz edeyim. Sektörel tecrübe ortalamamız 20 yıla yakın. Nilay Arpaç, tanınmış bir dublaj sanatçısı ve inanılmaz bir nostalji arşivine sahip. Hakan Küfündür, nostalji denince herhalde akla gelen ilk DJ ve işletmeci. Kaan Gökman, şöhreti yurt dışına taşmış bir prodüktör. Gürkan Kayzum yıllardır alaturka ve nostalji programlarıyla tanınıyor. İlker Karlı’ya son otuz yılda çıkmış tüm şarkıların hikayelerini sorabilirsiniz. Ve hayatı plak, kaset toplamakla geçmiş arşiv danışmanımız Şükrü Şahiner. Bazen kendisine “2017 yılındayız” diyecek olsam, acaba haberi var mıdır diye korkuyorum.

Dikkat ederseniz bu profesyonellerin hepsi en az bir alanda benden daha iyi ya da daha tecrübeli. Bilmem anlatabildim mi?

 

  • Yeni Pal radyolarıyla ilgili neler söylemek istersiniz?

Pal Nostalji zaten göz bebeğim, günümün büyük bölümünü ona harcıyorum. Pal Media ailesi olarak bu radyoyu kurduktan sonra o efsane şarkıları ne kadar çok özleyen, ne kadar tutkulu bir nostalji sever kitle varmış; bunu daha iyi anladık. Pal Doğa, dolayısıyla türkülerimiz zaten bizim birer parçamız. Pal Orient ise doğu dillerinin müziklerini çalan, böylece başka bir kültürel boşluğu dolduran, niş bir formata sahip. Pal FM ve Pal Station zaten yıllardır kendi alanlarında birer marka. Farklı renklerimiz var. Bir arada mutluyuz.

 

  • Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Radyocular.com , kendini bu sektöre adamış birkaç önemli siteden biri. Son yıllarda çok az yatırım yapılan, bir çok noktada eksiği olan bu sektöre ciddi katkıları var. Böyle bir ortamda radyo dünyası için yaptıklarınızı çok önemsiyor, tüm ekibinizi kutluyorum. Hep bizimle, hep hayatta, hep ayakta olmanızı umarım.

 

Değerli vaktinizi bize ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Related posts

Bir yanıt yazın

Required fields are marked *