Haber

Ali Bal (Kent FM) Röportajı!
Röportaj

Ali Bal (Kent FM) Röportajı! 

İstanbul 89.4 Mhz. ve İzmir 94.5 Mhz. frekanslarından “Eskimeyen Eskiler” sloganıyla yayın yapmakta olan ve son zamanlarda en çok ilgi duyulan radyo istasyonlarından Kent FM’in sabah saatlerinde “Kent Dönüşüm” programının sunucusu ve yöneticisi Ali Bal ile gerçekleştirdiğimiz keyifli röportaj;

1) Ali Bey merhabalar öncelikle sizleri kısaca tanıyabilir miyiz?

Kısaca tanımak aslında çok daha zor. En kestirme ifadeler kullanmak gerekiyor. Ben Bilal Bal, Ali oğlumun ismi. Ali daha kısa, daha az siyasi. Aynı zamanda ben radyoda kendi kimliğimle değil de radyodaki bir karakter olarak var olmak istediğim için Ali ismini kullanıyorum.

İşletmeciyim. Fırsat gördüğüm alanlarda girişimler yapıyorum. Bu girişimlerden en keyiflisi tabii ki Kent FM ve yaklaşık 1 senedir hem yayıncı olarak hem de idaresi anlamında Kent FM ile meşgulüm.

 

2) Mikrofonla tanışma hikâyeniz nasıl oldu. Bizlere anlatır mısınız?

Mikrofon aynen sahne gibi, sahne tozunu nasıl yutunca bırakamazsınız ve âşık olursunuz; mikrofon da aynısı. Bundan 10 sene önce büyük bir kurumsal firmada radyo satın alma yaparken tanıştım aslında radyoyla. O gün bugün mikrofonla ve mikrofonun ürettiği o keyifli dünyayla ilgiliyim.

 

3) Kent FM’de yaptığınız programlar hakkında bilgi verir misiniz?

Kent FM’de her sabah 07.00 – 10.00 arası Kentsel Dönüşüm programıyla dinleyenlerin arabasına, iş yerine ya da evine konuk oluyorum. Hep beraber bir zaman makinesindeymişiz gibi geçmişe dönüyoruz ve asil birer “kentliye dönüşüyoruz”.

Yayın boyunca interaktivite hep ön planda. Dinleyenler tweetleriyle programı anbean takip edip ve eski ama eskimemiş şarkıların tadına varıyorlar.

 

4) Kent FM çok kısa zaman içerisinde geniş kitlelere ulaştı. Bunun sebebi sizce nedir?

Günümüz medyasında artık sadece konsept işler kitlelere ulaşabiliyor. Yeni kurulan bir radyonun hem haber hem müzik hem spor radyosu olarak sevilebilmesi çok da mümkün değil. Bu sebeple seçtiği alanda en iyi olma hedefi olan radyolar göze çarpabiliyor. Kent FM tam da bu örneğin bir tezahürü, biz sadece eskimeyen eski şarkıları çalıyoruz, yeni ve güncel hiçbir şarkı yok bizde.

Bu alanı en iyi ve en güçlü şekilde rakipsiz şekilde dolduruyoruz. Samimi yayınlar ve yayıncılarımızı da hesaba katınca ortaya böyle bir başarı çıkıyor. Henüz yolun çokça başındayız ve yayın ağımızı genişlettikçe Türkiye bizi çok daha fazla konuşmaya başlayacak.

 

5) Sizce radyocular hak ettiği değeri görebiliyor mu?

Günümüz radyocularına bence hak ettiği değer fazlasıyla veriliyor. Radyocuların öncelikle kendini yenilemesi, geliştirmesi, özgün olmaya çabalaması gerekli. Tüm bunlar olduktan sonra hak ettikleri değer de haliyle yükselecektir. Ama ben Türkiye’deki radyocu kalitesini çok düşük buluyorum ve maalesef bunun hiç de farkında olmayan birçok radyocu görüyorum. Çünkü mikrofon başındaki ses sahiplerinin bazılarının öncelikleri arasında ilk sırayı para alıyor.

 

6) Geçtiğimiz günlerde “Radyoculuk bir meslek değil, olsa olsa hobidir” diye bir paylaşımda bulundunuz. Ve bir kaç radyocu tarafından da tepki aldınız. Sizin için radyoculuk neden bir meslek olamaz?

Konuyla ilgili detaylı açıklamamı da paylaştım yine twitter üzerinden aslında, dedim ki, radyoculuk bir hobi olarak ele alınırsa asıl başarı o zaman yakalanabilir. Para da kazandıran bir hobidir radyoculuk, ama para için yapılacak bir meslek asla ama asla değildir. Keşke radyocuların kendi başka gelir alanları olsa da hiç kimse parayı ön planda tutmadan yayınlarını keyifle yapabilse. İnanın işte o zaman radyocular değerlerini katlayacak ve hayal ettikleri paralara ulaşabilecekler.

 

7) Yine geçtiğimiz haftalarda Kent FM’in İstanbul frekansı değişti ve İzmir’de yayınlara başladı. Kent FM dinleyicilerini ne gibi yenilikler bekliyor? Projeleriniz varsa bahseder misiniz?

Kent FM markası kendi başına bir proje zaten. Yıllara dayalı orta ve uzun vade planlarımız mevcut. Şimdi ilk safhayı atlattık. İstanbul bizim için bir laboratuvar ve yeterli olumlu sonuçları alarak yayılma safhasına geçtik. İstanbul dışında ilk şehir olarak İzmir’i seçtik. İzmir profili yüksek bir şehir, Kent FM’i kısa zamanda sahiplenecek ve benimseyeceğinden şüphemiz yok İzmir’in. Sırada Ankara var. Hedefimiz 2 sene içerisinde tüm büyükşehirlerde var olmak. Planımız yerinde ve zamanında işliyor.

Yayın ağı dışında eskimeyen eskiler konseptini daha fazla sahiplendiğimiz yeni heyecan verici çalışmalarımız da var. Eski konseptli partiler ve geceler gibi.

 

8) Ali Bal yayın saatleri dışında nelerle meşgul oluyor veya zamanı nasıl değerlendiriyor?

Çok iş kolik olduğum söylenemez. Hayatta başarılı olmak için çok çalışmak değil etkili ve doğru kişilerle çalışmak önemli. Şahane bir ortağım (Cüneyt Aysel) ve coşku dolu bir ekibim var. ACP Medya bizim çatı markamız ve biz bir radyo satış ajansıyız. ACP Medya için de makro planlarımız devrede. Umarım her şey yolunda gitmeye devam eder.

Onun dışında ben iş hayatını ailesi için sürdürenlerdenim. Ailesini iş hayatına feda edenlerden olmak istemem. Ailem her zaman her şeyin üstünde.

Sosyal anlamda da Boğaziçi Yöneticiler Vakfı’nda aktif olarak görev almaya çalışıyorum. Mümkün mertebe de Galatasaray’la nefes almaya gayret ediyorum.

 

9) Mikrofonla tanışmak isteyen ve bu işi gerçekten çok isteyen gençlerin var olduğunu biliyoruz. Siz bu gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Çok uzun cevaplar gerektiren bir soru ama ben maddeler halinde sıralasam daha iyi ifade edeceğim kendimi.

* Bugün için değil hep yarın için çalışmak

* Dürüstlük

* İletişim becerisi ve nezaket

* Okumak, ama her şeyi okumak

* Sosyal medyaya ayak uydurmak, trendleri takip etmek

* Önünüzde her ne varsa onunla severek ilgilenmek

* Pes etmemek, tırmalamak

 

10) Son olarak radyocular.com hakkında neler düşünüyorsunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Sektörün doğru haber kaynaklarına her zaman çok ihtiyacı oldu. Radyo mecrası için özel olarak emek veren radyocular.com gibi sitelerin varlığı çok önemli. Hepimiz aynı tavanın hamsisiyiz, birbirimizden haberdar olmamız ve iyi niyetle birbirimize destek olmamız gerekli. Zaten radyo maalesef maddi hacmi itibariyle çok zayıf bir mecra haline geldi. Hep beraber güçlenmemiz ve radyo denilen bu kitle iletişim oyuncağını geliştirmemiz lazım. Reklam verenin desteği için eşgüdüm hareket etmek çok mühim.

Siz de önemli bir boşluğu diğer birkaç başarılı örnek gibi şahane dolduruyorsunuz. Sizin varlığınız için bizim de elimizden gelen desteği göstereceğimizden şüpheniz olmasın.

Related posts

Bir yanıt yazın

Required fields are marked *